PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : 35 yaş


Deniz34
09.Haziran.2019, 04:52
<b>35 yaş...<br /><br /><br />Otuz beşime bastım geçen hafta... İlk yarı bitti : Hayat:1 Ben:0...!!!... Ama belliydi böyle olacağı Nicedir başlamıştı belirtiler: Yolda çocuklar &quot;Amca su topu atıversene&quot; diye seslendiklerinde kuşkulanmıştım ilkin... Sonra saçlarımdaki ak teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü, Baktım; idadi fotoğraflarım sararmış, sınıf arkadaşlarım yaşlanmış. Eski arkadaş sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş, seyahat ve aşk yerine... Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum, içimdeki uçurtmanın ipini çekercesine... Bizim zamanımızda diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet törenlerinde, Hayret daha dün değil miydi benimkisi? Yıllar yılı dudak büktüğüm &quot;ölümden sonra hayat&quot; masallarına kulak kabartmaya başlamışım gizliden gizliye... İple çektiğim Haziranlara sırt çevirmişim. Yaşamın orta sahasına girmişim, irkilmişim... Ruhumun ikizleri tekrar çekiştiriyorlar kollarımdan; Biri, &quot;daha ne gördün ki&quot; diyor yüzünde papatyalarla, asıl şimdi başlıyor hayat!... Bundan sonrası rahat!&quot; Lakin &quot;Buydu görüp göreceğin&quot; diye efkarlanıyor öteki... ikinci yari geçer hızla, yaslanırsın zamanla... Yaşı genç olanlar 35'e ırak durduklarını sanarak &quot;Sahi oldu mu o kadar? Hiç göstermiyorsun&quot; tesellisindeler. 35'le çoktan tanış olanlarsa &quot;Hayata hoş geldin&quot; pankartlarıyla karşılamadalar... İlk yarı sadece bir ısınmaymış meğer: asıl ikinci yarıda anlaşılırmış tadı, hayatın... kavganın... aşkın... Bense şaşkın... dönem arası bilançolarındayım. Son dönemde kim bilir kaç kez eski anıları yaralı ele geçirdim,belleğimin derinliklerinde?... Kim bilir kaç kez kendime yakalandım, kendimden kaçarken?... Ve sustum vicdan sorgularında... Aksi sedamla bile dertleşmedim. Meğer ne yaman serüvenmiş hayat? Bazen yediveren gülleri gibi bereketli... Sanki yaşam değil, Körfez Krizi mübarek: Bir koyup, beş alıyorsun... Yaşıyor, seviyor ve seviliyorsun... Bazense kıtlıktan kırılıyor ortalık, şaşıp kalıyorsun... Oysa herkes bilmezden gelse de- skoru belli oyunun: 30'larda dedeni ve nineni kaybediyorsun, 40'larda anneni ve babanı... Ve 70'lerde kendini... Şimdi dönem arası, yolun yarısı... Bugüne dek ancak tanıştık hayatla... Ben ona kendimi tanıttım, O bana kendini... Göğsüme madalya gibi dizdim hatalarımı... Zaferlerim onlar benim, olgunluğumun yapıtaşları... Ve derin bir yara gibi sakladım başarılarımı... Asansör çıkarken yukarı, dönüp bakmadım bile aşağı...Dönmesin diye başım... Ben istikballe arkadaşım... Ne var ki her şey yarım... Yaşam da yarım, sevdalar da... Daha diyeti ödenmedi sevinçlerin... İhanetlerin hesabı sorulmadı... Nazım'ın dedidiği gibi &quot;Kopardım portakalı dalından ama, kabuğu soyulmadı, sevdalara doyulmadı...&quot; &quot;Doydum diyen görmedim ki ben zaten...&quot; Lakin gel de zamana anlat bunu...Sahi nedir bu telaş, bu kin? Sanki ölüye can yetiştireceksin... Baktım ikinci yari kapıda... ve hayatın ceza sahası yakın... Doldurdum bir siyah kutuya 35 yılın hesabını. Acılar, sancılar bir çekmecede sevdalar diğerinde... Bir yerde hüzünler ve korkular, bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat kat, sıra sıra dizdim kullanılmış takvimlerimi, Sabırla kapattım kutuyu, sevgiyle mühürledim ağzını... İlk yarı bilançom o benim: Yangında ilk kurtarılacak... Kazada ilk açılacak... Yarımlar tam olduğunda siyah kutuyu açıp bakanlar teşhis koyacaklar halime... &quot;Çok mesut ölmüş, çok yüksekten uçmuş zavallı&quot; diyecekler Ya da, &quot;Sebepsiz alçalmış... Bile bile vurmuş kendini dağlara!...&quot; Fakat siyah kutu ancak bir kısmını söyleyecek hikayenin... Kalanı benimle gelecek...Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatalarımı... Reyhanlar saklayacak sırlarımı... Skoru bir tek Ege'nin suları bilecek... Denize kavuşabilirse eğer içimdeki nehir... <br />HAYAT : 0 BEN : 1<br />alıntı </b>