PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : SaçLarımı IsLatan Bir Yağmur Kadar Berraktı Sevgin


MelisaElis
18.Haziran.2019, 15:41
<b>Gözlerinden bir yudum soluk alıp alıp sana yazıyorum yine. Yürek mürekkebiyle yazılmış onca karalamaya inat seni yaşıyorum satırlarımda. Sen ve ben. İki ayrı kentin sabahında aynı güneşle uyanan iki sevdalı. İmkansızlığın içinde, yokluğun acı nefesinde &quot; aşkı &quot; soluyan iki yürek. Boş ver gülüm. Suyla ateşin, geceyle güneşin birbirlerini sevmesi gibi imkansız olsa da aldırma. Yağmuru dilenen kuru toprak gibi her sabah nefesini soluyorum ben. Güneşi bekleyen kuru yaprak gibi akşam kızıllığında seni bekliyorum. Biliyorum hiçbir vakit kapımı çalmayacak ellerin, hiçbir vakit ellerini tuttuğumda avuç içlerin terlemeyecek. Bırak bu dünya bize özlem borcu olsun. <br /><br />Hasretlikler hep demir parmaklıkların ardında kalsın. Kavuşmasın sırtlarımız birbirlerine. Değmesin dudaklarımız dudaklarımıza. Sevgi bu değil mi ? Yokluğunda bile sevmeyi bilmek. Aşkı yücelten bu değil midir ki ?. Bak şehrime yağmur yüklü bulutlar misafir olduğunda ben seni ararım her damlasında. Saçlarımı ıslatan bir yağmur damlası kadar berraktır sevgin.. Musluğu açıp avuç içlerime akan suyu delice içmek. Çünkü içtiğim sendin. Kana kana yüreğinin deryalarındaki nefesi içtim her defasında. <br /><br />Gözlerim bağlı halde karanlıkta merdiven inerken hep senin sevdana yürür gibi emindim adımlarımdan. Başımı kaldırdığımda bulutlar kanat açıp gözlerinin içinde sıcak iklimleri gördüm. Dokunduğum her şey de ellerinin sıcaklığını aradım durdum. Oysa ellerini hiç tutmadım ki !.. Baktığım her noktada gözlerinin derinliğindeki umudu sevdim. İnan gözlerini hiç yakından görmedim ama hep seni yaşadım. Rüzgarın hep senin saçlarına ılık meltem gibi dokunduğunu bildim. Görmeden sevmeyi, dokunmadan hissetmeyi öğrendim. <br /><br />Sen gülümsediğinde gecekondu pencerelerinde çiçekler açar. Her soluk alışında gökyüzüne nice yıldızlar kanatlanır. Yağan yağmur kadar bereketlidir gözyaşların. Engin denizlerin içinde sakladığı berraklık kadar yalındır bakışların. Ve saçların, rüzgar bile kıyamaz saç tellerini savrulmaya. Biliyorum bu özlem mapusluğunda günleri saysam da, bu özlem her gün acılarımı kanatsa da ben seni sevdim. Yüreğinin içinde büyüyen bir çocuk gibi gözlerinde gülümsüyorum hayata. Ben seni gözlerinde biriktirdiğin düşlerle sevdim. <br /><br />Seni sevdiğimden beri kuşluk vakti kıyamadığım gözyaşlarını kelebeklerin sırtında taşıyan bir yürek oldum ben.Gözbebeklerinden süzülen nemli yaşları baharların koynunda kuruyan çiçeklerin köklerine sundum her defasında. Öyle değerli ki ; gözlerinden süzülen yaşlar , imkanım olsa o nemli yaşlarınla çiçeklerin yüreklerini yıkardım..Seni sevmek böyle berrak böyle yalın bir aşk.. Seninle her gece yıldızların sağnağında sana düşlerimi sundum. <br /><br />Bir an yaşam yokuşunda yorulsam, kıyı köşelerde değil ben senin yüreğinde &quot; nefesini &quot; soludum. Reyhan kokulu gecelere inat ben senin kokunla yetindim. Rüzgarın keman çaldığı ve yıldızların nağmelerle bestelere hamile olduğu vakitlerde hep seni düşledim. Sevgini soframdaki ekmek gibi bolluk bildim. Ben senin gülen yüzünü sürdüm arsız yaralarıma. Uykusuz yüreğime ayazlar çivileri reva görseler ben senin sacların daldım rüyalara..Seni düşündüm zamanın ötesinde. İmkansızlıgı sevdim. Gözlerindeki nemin saflığını, gözyaşların duruluğunu ve iki dudağın arasında hayata armağan ettiğin nefesini sevdim.</b>