PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aşkı ve sevmeyi unuttuk mu yoksa?


MelisaElis
18.Haziran.2019, 15:46
Hiçbir vakit o kadar güzel olmadı gözler... Anlamlar yükledik boş bakışlara...<br />Eller sıradandı, saçlar sıradan, en güzel cümlelerimizi verdik sıradanlıklara...<br />Denizi sahiplendik güzel olan her şeyi sahiplendiğimiz gibi... Yaprakları, çiçekleri, kimi buluşulan köşe başlarını sahiplendik... Sahiplendik gidenin arkasında bıraktığı dönme ihtimalini ve bir noktaya gözlerimizi dikip onu beklemeyi... Güzelleştik... Hiç bir sözcük bizim söylediğimiz kadar güzel değildi, hiçbir öpücük bizimki kadar ısıtmadı sevgiliyi ve gülmek en çok bize yakışıyordu...<br /><br />Eskiden mektuplaşırdık... Arasında kurumaya terk edilmiş güller barındıran mektuplarımız oldu ve en kırmızı gül hep bizimkiydi... Dedim ya güzelleşiyorduk... Aşk öğretti bize cemiyet içinde fısıldaşmayı, o an her sohbetten uzakta bir yerde yalnız gözlerimizle sevişmeyi aşk öğretti ve her şeyi çok çabuk öğreniyorduk...<br /><br />Dedim ya; hiçbir vakit o kadar güzel olmadı gözler, biz anlamlar yükledik boş bakışlara...<br />Herşeyi paylaşmak için çırpınırdık... Çok benciliz şimdi, acılarımızı bile kendimize saklıyoruz... Herkesin bir şişesi var gözyaşlarını biriktirdiği...<br />Denizler kirlendi, köşelerde tekrar çingeneler var ama artık çiçek satmıyorlar...<br />Yaprakların hep solgun zamanlarını ayrım ediyoruz... En iyi biz öpüşmüyoruz artık hatta hiç öpüşmüyoruz bile, resmiyet mahkumu yanak değdirmeler dışında... Tanıştığımıza memnun olup geçip gidiyoruz başka anlık tanışıp unutmalara doğru...<br />Hiç bir şeyin hatırı yok artık, hatta gülümsemenin adı sırıtmak oldu yarım yamalak arkadaş ortamlarında... Kuru güllere ihtiyacımız yok, sesli harflerden arındırılmış bol kısaltmalı iki argo kelimenin yan yana getirilipte hiç olmadık bir cümlede kullanılması ve hepimizin çocukluğunda beslediği sarı civcivi gibi baktığı cep telefonlarına atılması yeterli... Hatta bir mesaj kimi çok bile yeni bir ilişki için... İstemeyerek söylesemde, ilişki artık bizim zamanında içinde bulunduğumuz için güzelleştiğimiz aşk...<br /><br />Herşeyin adı değişti. İçinden gelen konuşmalar yok artık, illa ki etkileme ihtiyacı var karşı taraftakini. Çok güzeldik biz eskiden... Aileye anlatılamayan yüz kızartıcı el tutmalarımız vardı... Kız kulesi güzeldi, içinde seven bir prenses barındıran hikayesini tüm hikayelerden farklı kılıyordu, hiç görmedik ama çok üzüldük yaşadıklarına...<br />Şimdi etrafımızda binlerce yalnız, çirkin ve elleri üşüyen insanlar var umursamazlığımız, prensese üzüldüğümüz kadar üzülmüyor artık insanlar dostlarının ölümlerine...<br /><br />Aynaya bakıyorum... Farkındayım... Çöküyorum gün geçtikçe, yüzümün kemikleri iyice çıkmış ortaya, çirkinleşmişiz hepimiz. Gözlerimiz buz gibi bakıyor...<br />İşi gücü bıraktım, en son ne vakit bir çiçek aldığımı düşündüm,uzun vakit olmuş, hatırlayamadığım kadar uzun... Çiçeklerdemi çirkinleşti yoksa... Artık korkularımıza yakışacak kadar eskidik, artık korkularımızla elele tutuşsak uyumlu çiftler olabiliriz...<br />Uzun kabuslar gibi bedenlerimiz, biraz kambur biraz yaralı ve karanlık, eskisi kadar güzel değiliz artık... Aşktı bizi güzel kılan... Sevgiydi...<br />Çirkinleştik...<br />Her şey çirkin görünüyor... Peki gerçekten her şey bizim gibi çirkin mi artık?<br />Hayır, her şey çok güzel hala, bakmayı unuttuk biz, anlamlar katan sözcükleri söylemeyi yazmayı unuttuk... Hala en güzel gözler sevgililerde...<br />Biz biraz aşkı, sevmeyi unuttuk hepsi o kadar...<br />Alıntı...