Gülümseyin , Hayat Değişsin
Küçük bir gülümsemedir hayatın kırılmayan dalı! VE tutmak ve hatta bırakmamak lüzumlu ne pahasına olursa olsun. Yüzünüzdeki güzelliğin dışa vurmasıdır o! VE aslında farketmeden başka akıllara girdiğiniz “kapı çalmak bilmeyen” dostunuz… Siz küçücük gülümseyin, yaşam değişsin! GÜLÜMSE HAYATA İş-güç, okul, sınavlar, yapılması gereken işler, aile içindeki dertlerimiz, iş yerindeki sorunlarımız, özel hayatımızdaki iniş-çıkışlar, ülkemizdeki yerli-yersiz kavgalar… Bunların her biri bizleri biraz daha da karamsarlığa itiyor, yüzümüze acı ve üzüntü karışımı bir duyguyu taşıyor, ileriye dönük umutlarımızı yerle bir ediyor. Önümüze konulan büyük amaçları başaramamanın sırtımıza getirdiği yük, her geçen gün bedenimizi ani uzaklaştırıyor. Umutlar kayboluyor, cesaret kırılıyor, psikolojiler bozuluyor, cemiyet rahatsızlanıyor. Hiç durup 5 dakika düşündünüz mü? Her şey gerçekten o kadar da kötü mü? Bu kadar kötü bir yaşam gerçek olabilir mi? Başarısızlık ve mutsuzluk kaderimiz mi? Şimdi hep beraber şu hikayeciğe kulak verin. Küçük kiz, hüzünlü bir yabanciya gülümsedi. Bu gülümseme adamin kendisini daha iyi hissetmesine neden oldu. Bu hava içinde yakin geçmiste kendisine yardim eden bir dosta tesekkür etmediğini hatirladi. Hemen bir not yazdi, yolladi. Arkadasi bu tesekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen aş yediği lokantada garsona yüklü bir bahsis birakti. Garson, ilk kere böyle bir bahsis aliyordu. Aksam eve giderken, kazandiği paranin bir parçasini her vakit köse basinda oturan fukara adamin sapkasina birakti. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki… Iki gündür boğazindan asaği lokma geçmemisti. Karnini iki günden beri ilk kere doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasinin yolunu islik çalarak tuttu. Öyle neseliydi ki, bir saçak altinda titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağina aliverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sicak odada sabaha kadar kosusturdu. Gece yarisindan sonra apartmani dumanlar sardi. Bir yangin basliyordu. Dumani koklayan köpek öyle havlamaya basladi ki, önce fukara adam uyandi, sonra bütün apartman kalkti. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularini kucaklayip, ölümden kurtardilar. Bütün bunlarin hepsi, hiçbir maliyeti olmayan bir “TEBESSÜM”ün sonucuydu.. Evet, Bir günlük hayatımızda bizi mesut edecek o kadar çok ayrıntı var ki birazcık bunlara odaklanmamız, birazcık detaylarla kendimizi mesut etmemiz gerekiyor. Modern hayatın üzerimizde oluşturduğu baskı, sürekli daha iyisini istememize, daha çok tüketmemize neden oluyor. Bu da insanın mesut olmasına değil, mutsuz olmasına hizmet ediyor.
|